Hem bu kadar kalabalıklar içinde olmak hem de kendini bu denli yalnız hissetmek. Sanırım bir çok yalnız sohbet hattı kullanıcısı için aynı şeyi ifade ediyor. Yüzyılımızın ve kentleşmenin sonuçları bunlar olsa gerek. Aslında sözüm daha çok yalnızlığının pek farkında olmayanlara, yalnızlığı ile yüzleşemeyenlere, bu yaşamda gerçekte yapayalnız olduklarını kabul edememiş olanlara. Sözüm kendilerini tek başına kalmış bulmaktan korkan ve bu korku ile kendilerini hiç bulamayanlara. Yaşamın anlamsızlığını kabul ettiğimiz an, yaşamımıza anlam katabilmek için çabalamaya başlıyoruz. Bu anlamsızlığı kabullendiğimizde gerçekte bu hayata çok keyfi anlamlar yüklediğimizin farkına varıyoruz sevgili sohbet hattı kullanıcıları. Kendimizi ve yaşamımızı sorgulamaya başlıyoruz. Nereden gelip, nereye gittiğimizi? Nasıl hedefler peşinde olduğumuzu? Şimdiye kadar yaşadıklarımızın neler olduğunu? Hayatta nerede ve nasıl bir duruşumuzun olduğunu? En önemlisi de mutlu olup olmadığımızı sorguluyoruz. Eğer ki tüm bu sorulara verecek güzel cevaplarınız yoksa biraz düşünme molası vermekte fayda olacaktır. Bu yaşadığımız tek ve biricik hayatta gerçekte yalnız olduğunu kabullenen insanların derin bunalımlar yaşayacağını ve bunun kaldırılması güç bir yük olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Tam aksine yalnızlığını kabullenmiş insanlar, kendileriyle ilişki halindedirler, daha bütündürler, algıları daha açık ve duyarlılıkları daha fazladır. Yalnızlıkları ile yüzleşen insanlar, diğer insanların da kendileri gibi yalnız olduğunun farkındadır. Diğer insanlarla daha olgun ve sevgi dolu ilişkiler kurmanın yollarını ararlar. Unutmayın ki görünmez ya da ne olduğunu bilmediğimiz bir bağ, aynı deneyimi ya da benzer kaderleri yaşayan insanları birbirine yaklaştırır ve bağlar. Yalnızlığınızla yüzleşmekten ve yalnız olmaktan korkmayın. Eğer ki korkuyorsanız da korkularınızın üstüne gitmeyi deneyin. İnsan olarak varlığımızdan ve yaşamımızdan bizler sorumluyuz sevgili sohbet hattı kullanıcıları. Bu yaşamlar bize verilirken aynı zamanda yaşamlarımızın sorumluluğu da sırtımıza yüklenmiştir. Ve kendimize sormamız gereken ‘’bu yaşamdan ya da kendimizden ne var ettiğimizdir’’ ? Nasıl bir insan var ettiniz ? Bu soruyu soran da aslında kendi yargılarımızdır. Bazı zamanlarda kendimizi acımasızca eleştirir ve bunca yılı boşa harcadığımızı düşünürüz. Ama bugün ve gelecek için de ne yapacağımızı bilemeyiz.